T.C.
SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI
Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü
Sayı | : | 96968930-045 |
Konu | : | Hesaplaşma. |
S.S …………………………….TAŞIYICILAR KOOPERATİFİNE
…………………………………
İlgi : 06.08.2015 tarihli ve 024 sayılı yazı.
İlgi yazınızda özetle, ayrılan ortağın kooperatifin menkul, gayrimenkul ve iştiraklerinin değerlenmesi sonucu ortaya çıkacak olan değer artışlarının da dikkate alınarak, kendisine ödeme yapılması talebinde bulunduğu belirtilmekte ve ortaklıktan ayrılan kişiye ne şekilde bir ödeme yapılması/yapılmaması gerektiği konusunda bilgi talep edilmektedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17 nci maddesindeki; “Kooperatiften çıkan ya da çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir….” hükmü kapsamında anasözleşmelerinde yer alacak açık bir düzenlemeyle sona erme, tasfiye ve iflas gibi hallerde doğacak masraflar da dikkate alınarak kooperatifçe, ortaklık ilişkisi kesilen kişilerle yapılacak hesaplaşmada öz kaynaklarda (varlıklarda) izlenen değer artışlarından bu kişilere bir pay verilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ancak, kişilerin bir araya gelerek belirli ekonomik menfaatlerini, özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurdukları kooperatiflerde; bu amacın korunabilmesi ve tüzel kişiliğin faaliyetlerine devam edebilmesi için Bakanlığımızca hazırlanan tip anasözleşmelerdeki Kanunun 17 nci maddesi kapsamında yapılan düzenlemelerde, ortaklık ilişkisi sonlanan kişilere kooperatif varlıkları üzerinden pay verilmesine (kooperatifin menkul, gayrimenkul ve iştirakleri gibi varlıklarının değerlenmesi sonucu ortaya çıkacak olan değer artışlarının dikkate alındığı) yönelik bir düzenleme yer almadığından, ortaklık ilişkisi sonlanan kişilere kooperatif varlıkları üzerinden pay verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Konu ile ilgili Yargıtay 11.Dairesinin 20.02.2004, E.2003/6519, K.2004/1530 sayılı kararında özetle; “Davalı kooperatif anasözleşmesine göre, kooperatif üyelerinin gelir gider farkı dışında kooperatif varlığı üzerinde hakkı bulunmayan üyelerin çıkma payının tüm kooperatif malvarlığı, aktif ve pasifi göz önüne alınarak, adeta tasfiye payı niteliğinde bir hesaplama biçimiyle belirlenmesi yerinde değildir.” denilmektedir.
Öte yandan, Kanunun 17 nci maddesi gereği, kişilerin kooperatifle ortaklık ilişkisinin sonlanması durumunda sermaye ve mevduatlarından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması mümkün bulunmadığından, kişinin ortak olarak kooperatife ödediği sermaye, mevduat, ek ödeme, sonradan ortak olanlardan genel kurul kararıyla alınan giriş aidatı ile diğer ortakların o güne kadar ödediği tutar arasındaki fark, ödenen veya tahakkuk eden gecikme faizleri veya gecikme cezaları, bağışlar gibi ödemelerden sermaye ve mevduat kapsamına girenleri alabilecekleri açıktır.
Bu kapsamda, ortakların kooperatife yaptıkları bağışların, ödedikleri gecikme faizlerinin ve ek ödemelerin iadesi mümkün bulunmamakta olup, bağış ve gecikme faizlerinin kooperatifin geliri olması, ek ödemenin ise zararın kapatılmasında kullanılması sebebiyle oluşan kar veya zararın ayrılan ortağa yapılacak ödemede dikkate alınacak olmasından ötürü bunların ayrılan ortağa yapılacak ödemelerde hesaplanmaması gerekmektedir.
Diğer taraftan, tahakkuk eden ve ortakça henüz ödenmemiş olan ek ödeme ve gecikme faizlerinin de ayrılan ortağın alacağından indirilmesi gerekmektedir.
Yine, Kanunun 17 nci maddesi kapsamında, ayrılan ortaklara varlıklar üzerinden pay verilmesine ilişkin anasözleşmede hüküm bulunsa bile yedek akçelerin bu kapsam içinde değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, hesaplaşmada yedek akçelerden ortağa düşen tutarın iadesi mümkün değildir.
Ayrıca, Kanunun 41 inci maddesi kapsamında Bakanlığımızca hazırlanan örnek anasözleşmelerde, ortak dışı işlemlerden elde edilen gelir-gider farkından ayrılan fon birikimlerinin kooperatifin gelişmesine yarayacak işlemlerde kullanılmasına özgülendiğinden, fon kapsamında, ayrılan ortağa bir pay verilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
Ayrılan ortağın ayrıldığı yıl bilançosunda geçmiş ve cari yıl olumsuz farkları varsa ve bunlar yedek akçeyle kapatılamıyorsa, olumsuz farkın ortak başına düşen tutarı, ayrılan ortağın alacağından indirilerek kendisine verilmelidir.
Ezcümle, kooperatiflerin ortaklık ilişkisi sona erenlerle yapacakları hesaplaşmada Kanunun 17 nci maddesi kapsamında anasözleşmelerindeki düzenlemelere göre (bilançoya göre) işlem yapmaları gerekmekte olup, yapılacak işlemlerde yukarıda belirtilen hususları göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.