BALIKÇILIK ÖRGÜTLERİNİN PİYASA BİLGİSİ SAĞLAMA ROLÜ VE ÖNEMİ



OBP’ye ilişkin son reform, Türkiye’nin üyelik sürecinde üretim ve pazarlama planı yapabilen, sürdürülebilir balıkçılığa daha fazla katkı sağlayan, piyasa verisini analiz edebilen üretici örgütlerinesahip olmak için çalışmalar yapmasını gerektirmektedir. Ayrıca, OPD’nin pazarlama planı, tüketici bilgisi ve piyasa istihbaratı gibi diğer unsurlarında ortaya konan yeni düzenlemeler sonucunda Türkiye’nin de bu düzenlemelere uygun olarak su ürünleri piyasasını yeniden düzenlemesi beklenmektedir. Bu vasıta ile;

  • ·         Üreticilerin, örgütler ve Bakanlık tarafından sağlanacak piyasa istihbaratı ile piyasadaki rekabet güçlerinin arttırılması,
  • ·         Örgütlerin diğer Üye Ülkeler’deki örgütlerle birlikte hareket ederek (örneğin branşlararası örgüt kurma yoluyla) Birlik piyasasında daha güçlüolması,
  • ·         Tüketiciler için sağlanan bilgiler ile halkın su ürünlerine olan talebinin ve bilgi düzeyinin artması,
  • ·         Piyasa verisinin düzenli bir şekilde toplanması ile toplam üretim miktarlarının ve değerlerinin ortaya çıkması, böylece piyasadaki şeffaflığınarttırılması,
  • ·         Pazarlama standartlarının geliştirilmesi ile ürün satışında alıcı ve satıcıya kolaylık sağlanması, adil rekabetin korunması,
  • ·         Balıkçının, avladığı ürün ile eş değerlere (Kalite, boyut, üretim bölgesi gibi özellikler açısından) sahip ürünlerin hangi fiyattan satıldığını görerek ürününe değer biçebilmesi; böylece balıkçının, alıcının (Komisyoncu, perakendeciler) teklif ettiği değer üzerinde pazarlık gücüne sahip olması hedeflenmelidir.




AVRUPA BİRLİĞİNDE BALIKÇILIK ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİNİN ROLÜ

Avrupa Topluluğu (AT), 1970 yılında 2142/70 (AET) sayılı Balıkçılık Ürünlerinde Ortak Piyasa Düzeni Hakkında Konsey Tüzüğü ile su ürünlerinde piyasanın düzenlenmesini amaçlayan OBP’nin piyasa düzeni ayağını oluşturmuştur. Söz konusu Tüzük ile oluşturulan Ortak Piyasa Düzeni (OPD) 4 temel unsur altında düzenlenmişti:
  • ·         Ortak pazarlama standartları
  • ·         Üretici örgütleri
  • ·         Fiyat destek mekanizmaları (müdahale mekanizmaları)
  • ·         Üçüncü ülkelerle ticaret


Gerçekleştirilen tüm değişikliklerin neticesinde, 1379/2013 (AB) sayılı Parlamento
ve Konsey Tüzüğünde ayrıntılandırılan OPD şu unsurları içermektedir:

  • ·         Profesyonel Örgütler
  • ·         Pazarlama Standartları
  • ·         Tüketici Bilgisi
  • ·         Rekabet Kuralları
  • ·         Piyasa İstihbaratı


Üretici örgütleri piyasanın istikrara kavuşturulması ve düzenlenmesi amacıyla Birlik tarafından oluşturulan araçların uygulanmasında kilit rol oynayan yapılar olarak görülmektedir. Piyasanın işleyişi ve ürünün pazarlanması konusunda yetersiz bilgi ve alakaya sahip olan üreticileri bilinçlendirecek, üreticilerin ürünleri için yeni pazarlar bulacak, ürünlerin pazarlanmasını kolaylaştıracak ve üreticiler için piyasayı (Talebi ve fiyatları) takip edip buna göre bir üretimplanı ve stratejik plan hazırlayacak yapının üretici örgütleri olduğuna inanılmaktadır.

Üretici örgütlerinin izlemesi gereken amaçlar 1379/2013 (AB) sayılı Tüzük’ün 7. Maddesinde avcılık ve yetiştiricilik üretici örgütleri için aşağıdaki şekilde genişletilmiştir:

  • ·         Üyelerinin ürünlerinin pazara sunulması için şartları geliştirmek,
  • ·         Üyelerinin ekonomik kazançlarını arttırmak,
  • ·         Piyasa istikrarını sağlamak,
  • ·         Kıyı ve kırsal alanlardaki istihdama ve gıda arzına katkıda bulunmak,
  • ·         Yüksek gıda kalitesini ve gıdaya ilişkin güvenlik standartlarını arttırmak,
  • ·         Av araçlarının seçiciliğini arttırma amaçlı tedbirler aracılığıyla avcılığın çevresel etkilerini azaltmak.


Aynı zamanda, avcılık üretici örgütlerinin şunları amaçlaması beklenmektedir:

  • ·         Üyelerinin uygulanabilir ve sürdürülebilir avcılık faaliyetlerini teşvik etmek ve uygun durumlarda deniz biyolojik kaynaklarının yönetimine katılmak,
  • ·         Pazara sunmak veya alternatif alanlara yönlendirmek suretiyle yan ürün olarak elde edilen ticari türlerin en iyi şekilde kullanımını sağlamak,
  • ·         Ürünlerin izlenebilirliğini, tüketicilerin kapsamlı bilgiye ulaşmalarını sağlamak,
  • ·         Yasa dışı, kayıt dışı ve düzenlenmemiş avcılığın engellenmesine katkıda bulunmak.


Yetiştiricilik üretici örgütlerinin ise ayrıca şunları amaçlaması talep edilmektedir:

  • ·         Üyelerinin sürdürülebilir yetiştiricilik faaliyetlerini teşvik etmek,
  • ·         Üyelerinin faaliyetlerinin ulusal stratejik plan ile uyumluluğunu tespit etmek,
  • ·         Avcılık yoluyla elde edilen balık yemlerinin sürdürülebilir balıkçılık faaliyetlerinden elde edilmesini sağlamak.


Üreticilerin “üretici örgütü” kurmalarının veya mevcut üretici gruplarının (Kooperatif, birlik, dernek gibi) “üretici örgütü” olarak tanınmasınıistemelerinin öncelikli sebebi AB’nin piyasa düzenine ilişkin fonlarının üretici örgütleri aracılığıyla verilmesidir.

1970’li yıllardan beri devam eden ve sadece üretici örgütlerinin faydalanabildikleri müdahale mekanizması ve destekler üretici örgütü olarak tanınmayı bir avantajhaline getirmektedir. Genel olarak, OPD içerisinde Avrupa Denizcilik ve Balıkçılık Fonu’ndan üretici örgütlerinin şu faaliyetlerine destek sağlanmaktadır:

  • ·         Üretim ve pazarlama planı
  • ·         Depolama yardımı
  • ·         Pazarlama tedbirleri:
  • ·         Üretici örgütlerinin kurulması,
  • ·         Yeni pazar bulunması ve ürün arzına yönelik şartların iyileştirilmesi,
  • ·         Ürünün kalitesinin iyileştirilmesi ve değerinin arttırılması,
  • ·         Ürünün ve piyasanın şeffaflığına katkıda bulunulması, piyasa araştırması ve Birlik’in ithalata bağımlılığına ilişkin çalışmalar yapılması,
  • ·         Avcılık ve yetiştiricilik ürünlerinin izlenebilirliğine ve ekolojik etiketlemenin geliştirilmesine katkıda bulunulması,
  • ·         Küçük ve orta ölçekli işletmeler için standart sözleşmeler oluşturulması,
  • ·         Sürdürülebilir avcılık ve yetiştiricilik hakkında farkındalık oluşturmak için bölgesel, ulusal ve ulus ötesi iletişim ve tanıtım kampanyaları yürütülmesi.


Ayrıca, üretici örgütlerine balıkçılığın yönetimine ilişkin verilen bazı yetkiler, ‘üretici örgütü’ olarak tanınmayı cazip hale getirmiştir. Üretici örgütleri Birlik sularındaki bazı ticari türler için kota uygulamasının yönetiminden sorumlu tutulmuşlardır. Üyelerine ait geçmiş yıllardaki avcılık miktarlarına bakılarak hesaplanan kota miktarları toplu bir şekilde örgüte verilmekte; kotaların üyelere dağıtımı, üyelerin kotalarını hangi dönemlerdekullanacaklarının yönetimi ve üyeler arasında kota transferi örgütün sorumluluğuna bırakılmaktadır.

Bütün bunların yanında, AB mevzuatında üretici örgütünün kurallarının belirli şartlar altında kurulduğu bölgedeki üye olmayan üreticilere de yaygınlaştırılabilmesisebebiyle ‘üretici örgütü’ olarak tanınmak, üreticiler açısından faaliyet gösterdikleri bölgede hâkim bir güce sahip olmak açısından önemli görülmüştür. Son olarak, reform süreci ile birlikte üretici örgütlerine fazladan bir sorumluluk yükleyen ve aynı zamanda ‘örgüt’ olarak tanınmayı cazip hale getirebilecek bir diğer kural da üretici örgütlerinin üretim ve pazarlama planıhazırlaması zorunluluğu olmuştur. Söz konusu planın hazırlaması bir zorunluluk olarak getirilse de üretim ve pazarlama planı hem bu planın hazırlanması hem de uygulamaya dökülmesi sırasında sağlanan destekler ile üretici örgütlerine cazip hale getirilmeye çalışılmaktadır. Aynı zamanda, üyelerinin üretimini planlama, kontrol etme ve piyasaya ilişkin stratejileri önceden detaylandırmanın örgütlerin ellerini güçlendireceğine inanılmaktadır.

AVRUPA BİRLİĞİNDE BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ PİYASA İSTİHBARAT SİSTEMİ

Piyasa istihbaratı sayesinde alıcının farklı bölgelerde, farklı özelliklerde sunulan ürünleri bilerek serbest rekabet koşulları içerisinde seçim yapabilmesi, Reform sonrasında, AB tarafından OBP OPD bileşeni ile hedeflenenlerin işlevsel hale getirilmesi için atılan en büyük adım piyasa istihbaratının geliştirilmesi olmuştur.

AB, 1379/2013 (AB) sayılı Tüzük ile Birlik içerisinde su ürünlerine ilişkin tüm bilgilerin şeffaf bir şekilde tüm paydaşlar ile paylaşımına yönelik düzenlemeler ortaya koymuştur. Piyasa istihbaratına ilişkin maddede bu istihbaratın sağlanmasına yönelik sorumluluk Komisyon’a devredilmiştir. Komisyon, Birlik hukukuna uygun olarak elde edilen avcılık ve yetiştiricilik ürünlerine ilişkin mevcut verilere ulaşımı kolaylaştırmak ve fiyat araştırmaları, piyasa analizleri ve çalışmaları gibi piyasa bilgilerini, ulaşılabilir ve anlaşılabilirbir şekilde bütün paydaşlar ve kamuoyu için mevcut hale getirmekle yükümlüdür. Komisyon’a verilen temel görevler şunlardır:

  • ·         Arz zinciri boyunca avcılık ve yetiştiricilik ürünleri hakkındaki Birlik piyasasının ekonomik bilgisini toplamak, analiz etmek ve dağıtmak,
  • ·         Operatörler ve işleyiciler arasında daha iyi bir bilgi koordinasyonu sağlamak için üretici örgütlerine ve branşlararası örgütlere pratik destek sağlamak,
  • ·         Arz zinciri boyunca Birlik piyasasındaki avcılık ve yetiştiricilik ürünlerinin fiyatlarını düzenli olarak araştırmak ve piyasa eğilimlerine ilişkin analiz yapmak,
  • ·         Piyasa çalışmaları yürütmek ve fiyat araştırmaları için metodolojisağlamak.


1379/2013 (AB) sayılı Tüzük’ün piyasa istihbaratına ilişkin unsuru aslında diğer tüm unsurların uygulanmasında bir araç olarak kullanılmak üzere geliştirilmiş, diğer unsurların bütünleyici bir parçasıdır. Yeni Tüzük’le birlikte üretici örgütlerine müdahale mekanizması kapsamında talebin üzerindeki ürünün piyasadan geri çekilmesi için verilen destek azaltılırken, genişletilmiş piyasa veri ağı sayesinde söz konusu örgütlerin pazarın talep ettiği miktarı öngörmelerinikolaylaştırılmaya böylece talebe uygun olarak üretim gerçekleştirilmesine katkıda bulunulmaya çalışılmaktadır.

Birlik çapında hem üretici örgütleri hem de üreticiler ile alıcılar arasında veri paylaşımını şeffaf hale getirmeyi amaçlayan piyasa istihbaratı, üreticilerin Birlik içerisinde ürünlerini en yüksek fiyattan satabilecekleri yerleri daha önceki fiyat analizleri sayesinde görmelerini sağlamayı planlamaktadır. Ayrıca, piyasa istihbaratı ile, alıcıların, talep ettikleri ürün miktarlarına, Birlik piyasasında farklı üreticilerin elinde mevcut olan bu miktarların hangi fiyattan satıldığına ve hangi pazarlama standartlarına sahip olduklarına ilişkin bilgilere kolayca erişebilmeleri hedeflenmektedir.

AB’de su ürünlerine ilişkin veri toplanmasında hem üreticilere hem de örgütlere büyük görevler düşerken, piyasadaki su ürünlerinin miktarı, ilk satış fiyatı, ithalat ve ihracat rakamları gibi bilgileri tüm paydaşlara yansıtacak bir istihbarat sisteminin oluşturulmasından Komisyonsorumlu tutulmuştur.

Avrupa Komisyonu tarafından geliştirilen EUMOFA (European Market Observatory for Fisheries and Aquaculture), yani Avcılık ve Yetiştiricilik Ürünlerine İlişkin Piyasa Gözlemevi, 1379/2013 (AB) sayılı Tüzük çerçevesinde ‘piyasa istihbaratı’ başlığı altında geliştirilen ve yeni piyasa politikası için kullanılan temel araçtır. Bir piyasa istihbarat aracı olarak EUMOFA düzenli olarak haftalık fiyatlar, aylık pazar eğilimleri, yıllıkarz zinciri boyunca yapısal veriler ve piyasa dinamiklerinin analizine ilişkin bilgiler sunmaktadır. Söz konusu veri tabanı, Üye Ülkeler’den, Norveç ile İzlanda’dan ve AB kurumlarından gelen verilerle desteklenmekte ve bu veriler İngilizce, Fransızca, Almanca ve İspanyolca olmak üzere dört dilde internet üzerinden ve ayrıca basılı materyaller aracılığıyla yayınlanmaktadır. EUMOFA, avcılık ve yetiştiricilik ürünlerinin, ithalat ve ihracat değerleri de dâhil, satışa sunulduğu yerlerin, miktarlarının ve değerlerinin doğrudan gözlemlenmesine olanak vermektedir. Tüm bu bilgilere ulaşmak için hazırlanan internet sayfasıpaydaşların farklı taleplerine göre basit bir veri tabanı sağlamaktadır.

Avcılık ve yetiştiricilik sektörlerinde piyasa analizinin, piyasanın düzenli işleyişinin ve yeni pazarlar bulmanın her geçen gün daha önemli hale geldiği bilinmektedir. Bu sebeple OPD düzenlemelerine uygun olarak EUMOFA, yani Piyasa Gözlemevi aracılığıyla sağlanan piyasa istihbaratı piyasanın düzenlenmesinde çok önemli bir role sahiptir. Üretici örgütlerine düşen en büyük rollerden biri piyasa istihbaratı için veri sağlamak ve piyasayı bu araç sayesinde takip ederek üyelerine ürünlerini en iyi fiyattan satmak için fırsatlar yaratmaktır. Bu noktada, üretim ve pazarlama planları örgütlerin, üyelerine ait üretim ve fiyat verilerini toplayıp Üye Devletler ve AB (EUMOFA) ile paylaşabilecekleri en önemli araçlardan biridir.

Avcılık ve yetiştiricilik sektörlerinde piyasa analizinin, piyasanın düzenli işleyişinin ve yeni pazarlar bulmanın her geçen gün daha önemli hale geldiği bilinmektedir. Bu sebeple OPD düzenlemelerine uygun olarak EUMOFA, yani Piyasa Gözlemevi aracılığıyla sağlanan piyasa istihbaratı piyasanın düzenlenmesinde çok önemli bir role sahiptir

Söz konusu istihbarat aracının tam manasıyla işler hale gelmesi ile birlikte gerçek bir serbestrekabet ortamı oluşacak, böylece avcılık ve yetiştiricilik ürünlerinin fiyatı serbest piyasa koşulları içerisinde farklı Üye Devletler’deki alıcılar ve satıcılar tarafından belirlenecektir.
  

ÜLKEMİZDE BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ BİLGİ SİSTEMİ

Türkiye’de ise su ürünlerine ilişkin verilerin paylaşımından esas olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (GTHB) sorumludur. TÜİK’e 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu ile ülkenin ekonomi, sosyal, demografi, kültür, çevre, bilim ve teknoloji alanları ile gerekli görülen diğer alanlardaki istatistiklerini derlemek, değerlendirmek, analiz etmek ve yayımlamak konusunda yetki verilmiştir. Bu kapsamda, TÜİK su ürünlerinin toplam yıllık üretim miktarları, belirli aralıklarla satış fiyatları, balıkçı gemilerinin sayısı, balıkçılıkta çalışanların sayısı ile ithalat ve ihracat rakamlarına ilişkin verileri toplamakta ve kamuya sunmaktadır.

639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile ise Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’ne su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliği ile ilgili bilgi sistemi oluşturma görevi verilmiştir. Aynı zamanda, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün tarımsal verileri toplama ve istatistikleri oluşturma, ilgili konularda bilgi sistemi kurma ve güncelleme gibi görevleri bulunmaktadır. Son olarak, Bakanlığın diğer bir birimi olan Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Bakanlık hizmetleriyle ilgili bilgileri toplamakta ve ilgili birimlerle iş birliği içinde veri tabanları oluşturmaktadır. Merkez birimlere ek olarak Bakanlığımızın taşra teşkilatı da kayıt sistemleri veri girişleri ve kayıt sistemlerine dayalı destekleme uygulamalarını yapmakla sorumludur. Bu kapsamda, AB’de Komisyonun yüklendiği piyasa analizi ve veri toplama görevini Türkiye’de TÜİK ve GTHB’nin farklı birimleri yüklenmektedir.

Bununla birlikte, AB’de Komisyon’un yüklendiği veri toplama görevi örgütlerin paylaştıkları veriler ile desteklenmektedir. AB’de piyasadaki üretim ve fiyat verisinin örgütler aracılığıyla toplanması uyum açısından önemli hususlardan biri olup, ülkemizde hem kooperatif hem de birliklere ilişkin mevzuat bu hususu yeterince düzenlememektedir.

Aslında, 5200sayılı Kanun’da üretici birliklerine üyelerinin ürettikleri ürünlerle ilgili piyasa araştırmaları yapma ve yaptırma ile piyasa fiyatlarını takip etmeye yönelik görevler verilmektedir. Ayrıca, üretici birlikleri ürünlere ilişkin her türlü kaydı tutmakla da sorumlu tutulmuşlardır. Fakat bu yükümlülüklerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini gösteren etkili bir kontrolsistemi ve Bakanlık’a bağlı bir veri tabanı bulunmamaktadır.

Bakanlığımızın su ürünlerinde piyasa istihbaratına ilişkin görev ve sorumluluklarının dışında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan 5957sayılı Hal Kanunu piyasa istihbaratına atıfta bulunmaktadır. Buna göre; bu Kanun uyarınca tanınan üretici örgütleri toptancı hali dışında ürünlerini satabilmekte fakat satılan bu mallar toptancı hallerine bildirime tabi tutulmaktadır. Bu bildirim piyasadaki arzı takip etmek açısından istihbarat olarak değerlendirilmektedir. Aynı zamanda, piyasada açıklığın sağlanması amacıyla, toptancı hallerinde alım satıma konu olan malların cins, miktar ve fiyatlarının toptancı hallerince elektronik ortamda kayıtları tutularak uygun görülen sistem ve araçlarla kamuoyuna duyurulacağıifade edilmektedir. Böylece ilk satış aşamasında ürünlerin miktar ve fiyatlarına ilişkin şeffaflığın sağlanması amaçlanmaktadır.
Türkiye’de su ürünlerine piyasasına ilişkin veri elde edilebilecek öncelikli kurumlardan ilki Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’dur. TÜİK içerisinde herkesin kullanımına açık veriler bulunmaktadır. Bu veri tabanında su ürünlerinin toplam yıllık üretim miktarları ve fiyatları, balıkçı gemilerinin sayısı, balıkçılıkta çalışanların sayısı ile ithalat ve ihracat verileri yer almaktadır. Bununla birlikte, söz konusu veri tabanında AB’deki gibi her tür için günlük balık satış miktarları, fiyatları, karaya çıkış noktaları ve satıldığı yer analizini gösteren piyasa verisi bulunmamaktadır.

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nce Tarım Sektörü Entegre Yönetim Bilgi Sistemi’nin geliştirilmesi ve su ürünlerinde piyasa analizini de kapsaması piyasa istihbaratının oluşumuna önemli ölçüde hizmet edecektir. Bunun dışında, Belediyelerle Bakanlık arasında imzalanacak bir protokol ile Belediyeler tarafından işletilen su ürünleri halleri ve toptan satış merkezlerinin hepsinde elektronik veri kaydı sağlanıp söz konusu veri Bakanlık bilgi sistemlerine aktarılabilir.

Hallerde ve karaya çıkış noktalarında veri toplama işini yüklenecek personele ihtiyaç vardır. Bu noktada, üretici örgütlerineilişkin hazırlanacak mevzuat ile örgütlere veri toplanmasında roller verilebilir. Üyelerinin ürün satış miktar ve fiyatlarına ilişkin veri kaydı tutan örgütlere belirli desteklemelerverilmesi ilk aşamada işin yapılmasını kolaylaştırmak için gerekli görülebilir.

TÜİK dışında, Bakanlığımızda su ürünlerine ilişkin kapsamlı verilerin yer aldığı mevcut sistem Su Ürünleri Bilgi Sistemi’dir (SUBİS). SUBİS, gemi (ruhsat) kaydı, ilk alıcı ve satış bildirimi, seyir defteri, nakil belgesi, menşe belgesi, kontrol ve denetimler gibi hususlara ilişkin verilere yer vermektedir.

SUBİS en kapsamlı su ürünleri veri toplama sistemi olmasına rağmen söz konusu veri tabanında piyasa istihbaratına (Miktar, fiyat, satış yeri, satış şekli, tüm, başı kesilmiş, fileto vb.) ilişkin günlük veri kaydı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliğinden elde edilen ürünlerin Tarım İl Müdürlükleri personelince toplanan üçer aylık ortalama üretim miktarları ve fiyatları söz konusu sisteme düzenli olarak kaydedilmektedir.

Aynı zamanda, SUBİS’in satış bildirimi bölümünde ürünlerini AB’ye ihraçedecek olan firmaların ürün miktarlarıile ürünlerin birim fiyatı ve toplam satış fiyatları yer almaktadır. Sisteme giriş, üyelik ile kamu personeline açık olup sektör paydaşlarına yönelik, piyasa yapısını yansıtan; piyasayı düzenleyici, kamuya açık bir sistem henüz oluşturulmamıştır. EUMOFA’nın da henüz yeni kurulan ve gelişmekte olan bir sistem olduğu düşünüldüğünde Bakanlık içerisinde su ürünlerinde veri toplamaya ilişkin gelinen aşamanın kısa sürede daha ileri bir aşamaya taşınacağına inanılmaktadır.

Bu kapsamda, veri toplamaya ilişkin daha ileriki bir aşamaya geçmek için atılan önemli adımlardan biri Tarım Sektörü Entegre Yönetim Bilgi Sistemi’nin kurulmasıdır. Bu sistem içerisinde ileriki yıllarda ürünlerin üretim maliyetleri ve ilk satış fiyatlarının yer alması hedeflenmektedir. Ayrıca sistemin geliştirilmesi ile birlikte tüketiciler satın aldıkları ürün üzerindeki barkodaracılığıyla ürünün nerede, kim tarafından üretildiği gibi tarladan sofraya kadar her aşamadaki bilgisine erişebileceklerdir. SUBİS’in entegre edildiği bu sistemde tarım ürünlerinin yanı sıra su ürünlerine ilişkin de bahsi geçen verilerin yer alması beklenmektedir.

Veri sağlanmasının dışında, Bakanlığımızda tarımsal verilerin analizine ilişkin çalışmalar yürütülmesi amacıyla Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Koordinasyon Birimi kurulmuştur. Bakanlığımızın Strateji Geliştirme Başkanlığı bünyesinde 2014 yılında kurulan bu Birim aynı zamanda 2014/20 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kurulan “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi”nin sekretarya-koordinasyon görevini yürümektedir. Birim gıda ve tarım ürünlerinin; kısa ve uzun vadeli arz-talep, ihracat-ithalat ve üretim-tüketim değişimleri ile bu değişimlerin ve dağıtım zincirindeki gelişmelerin fiyatlara olası etkilerini izlemekte ve değerlendirmektedir. Söz konusu birim henüz su ürünlerine ilişkin piyasa analizi gerçekleştirmemekteolup ileriki dönemde su ürünleri de değerlendirilmeye alınacaktır.

Ülkemizde ayrıca 5957 sayılı Kanun’a istinaden bazı su ürünleri hallerinde satışa sunulan ürünlerin miktar ve fiyatlarının kayıtları tutularak elektronik ortamda kamuoyuna duyurulmaktadır. Örneğin, İstanbul, Bursa, Kocaeli ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri’ne ait Su Ürünleri Halleri’nde, Belediyelerin internet siteleri üzerinden, ürünlerin kilogram, kutu, kasa başına günlük en düşük ve en yüksek fiyatları bildirilse de Türkiye’deki üretimin tümü için hangi miktarlarda ve fiyatlardan satıldığını gösterecek halka açık bir sistem henüz mevcut değildir.

Kamu kurumları dışında üretici örgütlerinin piyasa istihbaratına ilişkin rollerine bakıldığında; AB’de örgütlerin birçoğu kota yönetiminden sorumlu oldukları için üyelerinin üretim miktarlarına ilişkin verileri tutmaktadırlar. Aynı zamanda üretim planının hazırlanması için örgütlerin üyelerinin üretim verisine ilişkin; pazarlama stratejisi oluşturmak için ise piyasadaki fiyatlara ilişkin bilgi sahibi olmaları gerekmektedir.

Türkiye’de ise örgütler veri toplama konusunda yeterince etkin değillerdir. Üretici örgütleri tahmini olarak örgüte üye balıkçıların veya yetiştiricilerin ne kadar ürettiklerini bilseler de kesin verilere ulaşmak zordur. Ayrıca örgütler tarafından piyasada satışa sunulan ürünlerin fiyat analizi yapılmamaktadır. Bununla birlikte, üretici örgütlerinin merkez birlikleri tarafından veri tabanı oluşturma çalışmaları yürütülmektedir. Bu veri tabanlarında üye bilgileri, üyelere ait üretim miktarları ve örgüt bilgilerinin (genel kurul toplantısı tarihleri, bütçe durumu, yatırımlar gibi) yer aldığı bilinmektedir. Bu sistemlerin henüz Bakanlık veri tabanları ile entegrasyonu bulunmamaktadır.

SUBİS ve Tarım Sektörü Entegre Yönetim Bilgi Sistemi’nin varlığı, derli toplu bir sektör bilgisinin oluşması ve Bakanlık politikalarına yön verilmesi açısından oldukça önemlidir. Buna rağmen, bu sistemlerin piyasa analizine ilişkin verileri içermesi ve bu verilerin herkesin kullanımına açık olması sektörde şeffaflığın sağlanması ve sektör paydaşlarının piyasadaki miktar ve fiyatları görerek hareket etmesi açısından oldukça mühimdir.

Türkiye’nin de su ürünleri örgütlerini ve piyasanın düzenlenmesine ilişkin diğer unsurları geliştirirken piyasa bilgisini arttırmayı ve piyasaya ilişkin verileri toplayarak bir sistem üzerinden kamuya açmayı öncelikli hedefi haline getirmesi gerekmektedir. Üretici örgütlerine ilişkin çıkarılacak bir mevzuat piyasa istihbaratına ilişkin çalışmalarla desteklenmezse atıl kalacaktır zira üretici örgütlerinden talep edilen üretim ve pazarlama planı, sürdürülebilirliğe katkı sağlama, arz ve talebi düzenleme gibi görevler ancak yeterli düzeyde piyasa verisinin elde edilmesi ile başarılabilir.
  

ELEKTRONİK MEZAT SİSTEMİ

Elektronik mezat sistemi ile İsveç, Danimarka, Hollanda ve İtalya’daki 12 mezattan, internet üzerinden doğrudan ürün satın alınabilmektedir. Bu sistemde alıcı satın almak istediği ürünün kalite standardı ve partideki ürün miktarı ile ilgili uzaktan bilgi edinebilmektedir. Şeklin alt tarafında gösterilen Fransa’daki elektronik mezat sisteminde de aynı şekilde alıcı monitör üzerinden ürünün kalite standardı ve miktarına ilişkin bilgi sahibi olabilmektedir.

Üye Ülkeler’deki uygulamalar ve aynı standartlara göre belirlenen kalite ve boyut sınıflandırmaları tüm alıcılar arasında ortak bir dilin oluşmasına yardımcı olmaktadır. Bu durum yanlış bilgi sağlanarak satıcılar arasında haksız rekabet oluşmasını engellemekte, alıcıların seçim yapmasını kolaylaştırmakta ve piyasada istikrarın sağlanmasına yardımcı olmaktadır.

Ülkemizde çeşitli düzenlemelerle avcılık ürünlerinin kalite sınıflandırması yapılmıştır. Bununla birlikte, daha önce bahsedildiği üzere bu düzenlemelerin ilga edilmesi piyasada böyle bir uygulamanın oluşmasını engellemiştir. İlga edilen düzenlemelerin yerine 2012 yılında Balıkçılık Ürünlerine Ait Duyusal Özellikler ve Toplam Uçucu Bazik Azot Limitleri Tebliği yürürlüğe girmiş olup bu Tebliğ gıda işletmelerine (balıkçılara) balıkçılık ürünlerinde duyusal muayene yapma ve avladıkları ürünlerin tazelik kriterlerini kayıt altına alma zorunluluğu getirmektedir. Fakat uygulamada söz konusu kriterler ürünlerin karaya çıkışından itibaren etiketlerde yer almamaktadır. Bu sebeple, Türkiye’de karaya çıkarılan ve mezata (hale) satış amacıyla getirilen ürünlerde AB’deki gibi kalite ve boyut standartlarının belirtildiği bir etiket bulunmamaktadır.

Her ne kadar yapılacak denetimlerde balıkçılar avladıkları ürünlerin duyusal özelliklerine ilişkin bilgi verebilecek tecrübede olsalar da bu bilgilerin standardizasyonu, karaya çıkıştan itibaren ürünlerin kalite ve boyutlarına göre sınıflandırılması ve bu sınıflandırmaların herkesin görebileceği şekilde partilerdeki etiketlerde bulundurulması AB’ye uyum açısından gerekli görülen hususlardandır.