Tarımsal sözleşme yapma sürecinde üretici örgütlerinin gücü
AB’deki üretici örgütleri ve genel olarak kooperatifler, verimlilik artışı amacıyla küçük ve orta büyüklükteki üreticilere yardım konusunda özel bir rol üstlenmektedir. 2017 yılında kabul edilen yeni OPD hükümleri, çiftçilere (ticaretin bir KOBİ’yle yapılması haricindeki durumlarda) yazılı sözleşme talep etme hakkı getirmektedir. Bu da şeffaflığı artırmakta ve çiftçilere uygulanabilir haklar sunulmuş olmaktadır. Yeni OPD kuralları arasında, çiftçilerin ve ilk alıcılarının değeri paylaşma maddesi üzerinde gönüllü anlaşmaya varmalarını sağlayan, piyasa kazanç ve kayıplarını da içeren, ilgili ürünlerin piyasa fiyatlarındaki herhangi bir değişikliğin ikisi arasında nasıl paylaştırılacağına dair hükümler de yer almaktadır.
Şeker ve tütün - AB sözleşme sistemlerine konu olan ilk tarım ürünleri
Avrupa Birliği’nde Ortak Tarım Politikası (OTP) kapsamındaki sözleşmeli ilişkilerin geçmişi, üretim kotası kapsamında şeker sektör anlaşmalarının yapıldığı 1967 yılına kadar uzanmaktadır. Halen uygulanmakta olan bu anlaşmalar, kota sisteminin sona ermesinden sonra şeker işletmeleri ile şeker pancarı yetiştiricileri arasındaki hak ve yükümlülüklerin adil şekilde dengelenmesini sağlamayı amaçlayan 2013 OTP reformuyla güçlendirilmiştir.
Ürüne özgü sözleşme ilişkilerinin söz konusu olduğu ilk sektörlerden bir diğeri de tütün sektörüdür. Sistem 1970 yılında uygulanmaya başlamış, 2007 yılında ise uygulamadan kaldırılmıştır. Bu iki sektörün ortak yanı, ürün işleme süreçlerinin her ikisinde de çok yoğun olmasıdır.
“Süt paketi” tüm tarım sektörlerinde zorunlu sözleşmenin yolunu açtı
2012 yılında yürürlüğe giren “süt paketi” reformu kapsamında süt sektöründe sözleşmeli ilişkiler Üye Devletlere bir seçenek olarak sunulmuştur. Buna göre, Üye Devletler çiğ süt teslimatının çiftçi ve alıcı arasında yazılı bir sözleşmeye dayanmasını tercih edebilir ve/veya çiğ süt teslimatında ilk alıcıların yazılı bir sözleşme teklifi sunmasını şart koşabilir. Üye Devletler 2014 yılından bu yana, şeker ve süt haricindeki tüm tarım sektörlerinde sözleşme ilişkilerini zorunlu hale getirme imkanına sahiptir.
OPD kapsamında, gıda zincirinde rol oynayan çiftçilerin pazarlık gücünü artırmaya yönelik çeşitli önlemler getirilmiş olmakla birlikte, tek pazarın düzgün şekilde işlemesi ve rekabet kuralları açısından konunun hassasiyeti sebebiyle süreç kademeli olarak geliştirilmektedir. Prensip olarak, sözleşmeye dayalı ilişkiler hakkındaki hükümler, Üye Devletlerin gönüllü tercihidir. Ancak, Üye Devletler bu hükümleri herhangi bir OPD sektöründe uygulamak isterse o zaman buna ilişkin kurallara uyulması gerekir.
Tarım sektöründeki zorunlu sözleşmelerin kilit unsurları neler?
Bu kurallar öncelikle teslimat öncesinde ve yazılı olarak yapılacak sözleşmenin ya da sözleşme teklifinin içeriğine ilişkindir. Sözleşmede yer alması gereken başlıca unsurlar şunlardır:
- ödenecek fiyat,
- miktar ve kalite,
- sözleşmenin süresi,
- ödeme dönemleri ve prosedürleri ile ilgili ayrıntılar,
- tarımsal ürünlerin toplanmasına ya da teslimine ilişkin düzenlemeler ve mücbir sebep halinde geçerli olacak kurallar.
Çiftçiler ve çiftçilerin mahsullerini satın alacak taraflar arasında yapılacak sözleşmelerin tüm unsurları ve temel şartları serbestçe müzakere edilmelidir.
Haksız ticaret uygulamaları
OPD kapsamındaki genişletilmiş sözleşme konularının bir başka boyutu da gıda zincirindeki haksız ticaret uygulamalarıdır. Haksız ticaret uygulamaları, işletmelerin karşılıklı olarak iyi ticari davranışlardan saptığı, iyi niyetli ve adil davranışa ters düşen davranışlarda bulunduğu uygulamalardır. Gıda tedarik zinciri, küçük ve büyük işletmeciler arasındaki büyük dengesizlikler sebebiyle haksız ticaret uygulamalarına karşı hassastır. Gıda zincirindeki çiftçiler ve küçük işletmeciler genellikle, haksız ticaret uygulamalarına karşı dayanabilecek pazarlık gücüne sahip değillerdir. Tarım üreticileri genellikle, ürünlerini satın alan sektör içi partnerlerine karşı orantılı bir pazarlık gücünden yoksundur. Bunun nedeni, söz konusu üreticilerin ürünlerini tüketiciye ulaştırmada çok fazla seçeneğinin olmamasıdır. Genel sözleşme kanununu uygulamak zor olabilir; ticari işlemin zayıf olan tarafı genellikle güçlü olan tarafla olan ticari ilişkisine zarar verme korkusundan dolayı şikâyette bulunmak istemez.
Haksız ticaret uygulamalarıyla ilgili taslak mevzuatın 2018 yılı içinde kabul edilmesi beklenmektedir. Mevcut OPD’yi tamamlayan yeni mevzuatta ele alınan başlıca konular şunlardır: çabuk bozulan gıda ürünlerine ilişkin geç ödemeler, son dakika sipariş iptalleri, sözleşmede tek taraflı ya da geriye dönük değişiklikler ve tedarikçileri ürünlerin satılmayan kısmı için ödeme yapmaya zorlamak.
Faydalı linkler
- Şeker, tütün, zeytinyağı ve sofralık zeytin sektörleri özelinde OPD’deki sözleşme sistemi
- Piyasa Getirilerini Artırmak, Çiftçilerin Gıda Zincirindeki Konumunu Güçlendirmek - raporun tamamı / Improving Market Outcomes, Enhancing the position of farmers in the supply chain - full report
- Yenilikçi kısa gıda arzı zincirleri- nihai rapor / Innovative short food supply chains’ - final report
- Tarım ve Kırsal Kalkınmadan sorumlu Avrupa Birliği Komiseri Hogan’ın, haksız ticaret uygulamalarıyla mücadele edilmesi gerektiğine değindiği video / Commissioner Hogan explains the need to tackle unfair trading practices: video-utp-rules.mp4
- https://ec.europa.eu/agriculture/market-observatory_en
- http://ec.europa.eu/agriculture/rica/pdf/Olive_oil%20_ report2000_2010.pdf
- https://ec.europa.eu/agriculture/olive-oil/prices_en
- https://ec.europa.eu/jrc/en/publication/unfair-trading-practicesfood-supply-chain-literature-review-methodologies-impacts-andregulatory
- http://www.europarl.europa.eu/thinktank/en/document. html?reference=IPOL-AGRI_ET(2009)419114