Genel kurul toplantısında hazır bulunan ortaklardan; kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen ortakların dava açma hakları bulunmaktadır. Buna göre; genel kurul toplantısında hazır bulunan bir ortağın kararın altına gerekçeli olarak muhalefetini yazdırıp imzalamak ya da gerekçeli olarak ayrı bir kağıda yazarak imzaladığı muhalefetini divana sunup gerekirse bakanlık temsilcisine de duyurarak bunun tutanağa geçmesini sağlamak suretiyle yapabilir.
Yine muhalefetinin genel kurul tutanağına yazılmadığını kanıtlayan ortağın da iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Benzer biçimde, genel kurul toplantısına katılmak isteyip de toplantıya alınmadığını ve dolayısıyla da oyunun kullanılmasına müsaade edilmediğini veya toplantıya katılmakla birlikte oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmediğini kanıtlayan bir ortağın da dava açma hakkı bulunmaktadır.
Genel kurul toplantısında hazır bulunsun ya da bulunmasın; toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden ortakların da iptal davası açma hakları bulunmaktadır.
Genel kurul kararı aleyhine toplantıyı kovalayan günden itibaren 1 ay içinde dava açılması gerekir. Bir aylık süre; toplantının yapıldığı gün, toplantı birkaç gün devam etmişse son günü takip eden ertesi gün başlar. Buradaki 1 aylık süre, hak düşürücü süredir ve bu süre geçtikten sonra iptal davası açma hakkı olan ortakların bu hakları düşecektir. Öte yandan, bir aylık hak düşürücü sürenin sona erip ermediği mahkemece resen dikkate alınmaktadır.
Diğer taraftan, ortaklıktan ihraca ilişkin genel kurul kararlarına karşı iptal davası açma süresi 1 ay olmayıp, 3 aylık süreye tabidir. Bu halde, ihraç edilen ortak genel kurula katılmışsa da kararın onaylı bir örneğinin ortağa tebliğ edilmesi gerekir ve 3 aylık hak düşürücü süre de bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Batıl olan (ölü doğmuş) genel kurul kararları kooperatif ortakları ve üçüncü şahıslar için hiç bir hak ve borç doğurmaz bu gibi kararların iptali 1 aylık hak düşürücü süreye tabi olmayıp her zaman istenebilir. Genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu iddia eden ortakların genel kurul toplantılarında hazır bulunması ve itirazını tutanağa yazdırması da şart olmayıp, genel kurul kararlarına katılmayan ortakların da böyle bir iddiayla dava açmaları mümkündür.
İptal davasının açılacağı mahkeme, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Buna göre, genel kurul kararları aleyhine açılması istenen iptal davası, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesi, bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.
İptal davasının açıldığı hususu ile duruşmanın yapılacağı gün yönetim kurulu tarafından usulen ilan olunur (KK. m. 53/2).
Genel kurul kararları aleyhine birden fazla iptal davası açılması halinde, davalar birleştirilerek görülür ve bir aylık hak düşürücü süre sona ermeden duruşmaya başlanılamaz (KK. m. 53/3).
Kooperatifin karşı karşıya kalabileceği muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesi mahkeme tarafından istenebilir. Bu durumda, teminatın ne olacağı ve miktarını belirleme yetkisi yine mahkemeye aittir (KK. m. 53/4).
Kooperatif aleyhine açılan dava sonucunda iptali istenen kararların iptali yönünde bir karar çıkması halinde, bu karar bütün ortaklar için hüküm ifade eder (KK. m. 53/5).
Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder (KK. m. 53/5). Bu bağlamda, iptali kesinleşen genel kurul kararları artık hiçbir ortak için ileri sürülemez.
Diğer taraftan, ortaklıktan ihraca ilişkin genel kurul kararlarına karşı iptal davası açma süresi 1 ay olmayıp, 3 aylık süreye tabidir. Bu halde, ihraç edilen ortak genel kurula katılmışsa da kararın onaylı bir örneğinin ortağa tebliğ edilmesi gerekir ve 3 aylık hak düşürücü süre de bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Batıl olan (ölü doğmuş) genel kurul kararları kooperatif ortakları ve üçüncü şahıslar için hiç bir hak ve borç doğurmaz bu gibi kararların iptali 1 aylık hak düşürücü süreye tabi olmayıp her zaman istenebilir. Genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu iddia eden ortakların genel kurul toplantılarında hazır bulunması ve itirazını tutanağa yazdırması da şart olmayıp, genel kurul kararlarına katılmayan ortakların da böyle bir iddiayla dava açmaları mümkündür.
İptal davasının açılacağı mahkeme, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Buna göre, genel kurul kararları aleyhine açılması istenen iptal davası, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesi, bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.
İptal davasının açıldığı hususu ile duruşmanın yapılacağı gün yönetim kurulu tarafından usulen ilan olunur (KK. m. 53/2).
Genel kurul kararları aleyhine birden fazla iptal davası açılması halinde, davalar birleştirilerek görülür ve bir aylık hak düşürücü süre sona ermeden duruşmaya başlanılamaz (KK. m. 53/3).
Kooperatifin karşı karşıya kalabileceği muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesi mahkeme tarafından istenebilir. Bu durumda, teminatın ne olacağı ve miktarını belirleme yetkisi yine mahkemeye aittir (KK. m. 53/4).
Kooperatif aleyhine açılan dava sonucunda iptali istenen kararların iptali yönünde bir karar çıkması halinde, bu karar bütün ortaklar için hüküm ifade eder (KK. m. 53/5).
Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder (KK. m. 53/5). Bu bağlamda, iptali kesinleşen genel kurul kararları artık hiçbir ortak için ileri sürülemez.